iThenticate

Document Viewer
Similarity Index
10%

TDK’NİN GENEL AĞDAKİ “ATASÖZLERİ VE DEYİMLER” S...

By: Necmi Akyalçın

As of: Dec 6, 2021 12:01:20 AM
2,440 words - 28 matches - 1 source

sources:

paper text:

TDK’NİN GENEL AĞDAKİ “ATASÖZLERİ VE DEYİMLER” SÖZLÜĞÜNDE DEYİM OLARAK DEĞERLENDİRİLEN GERÇEK ANLAMLI SÖZ ÖBEKLERİ REAL MEANINGFUL PHRASES THAT ARE CONSIDERED AS IDİOMS İN TDK'S GENERAL NETWORK "PROVERBS AND IDİOMS" DİCTİONARY ÖZET Türkçe, ilk yazılı belgeleri olan Orhun Yazıtlarından bu yana; çok sayıda önemli esere sahip olan köklü bir dildir. Böylesi köklü ve konuşur sayısı oldukça fazla olan bir dil elbette ki söz varlığı bakımından da zengindir. Türkçenin bu zengin söz varlığı, deyimler, atasözleri, ikilemeler, kalıp sözler vb. söz öbeklerinden oluşur. Bu söz öbekleri içinde yer alan deyimler, sayıca fazla olması sebebiyle söz varlığının önemli bir bölümünü kaplar. Deyimler hakkına yapılmış önemli çalışmalar ve hazırlanmış pek çok deyimler sözlüğü de bu durumu kanıtlar niteliktedir. Türkçedeki deyimler için hazırlanmış deyimler sözlüklerinden birisi de Türk Dil Kurumu’nun genel ağdaki “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü” adlı sözlüktür. Bu sözlük, Türk Dili Kurumu gibi önemli bir kurum tarafından hazırlanan ve herkesin ulaşım sağlayabileceği güncel bir elektronik sözlüktür. Adı geçen bu sözlükte deyim olarak değerlendirilmiş söz öbeklerine bakıldığında bu söz öbekleri arasında gerçek anlamlı veya gerçek anlama çok yakın bir anlama sahip “telefon etmek”, “çişi gelmek”, “davacı olmak” gibi söz öbeklerinin de yer aldığı görülmüştür. Ancak bilinmektedir ki deyimler, onu oluşturan sözcüklerin gerçek, yan, terim vb. anlamlarından uzaklaşarak yeni bir anlam/anlatım boyutuna geçmesiyle oluşurlar. Çalışma içerisinde bazı önemli deyim tanımlarına yer verilerek durum açıklanmıştır. Bu bağlamda, çalışmanın evrenini Türk Dil Kurumu’nun genel ağdaki “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü” adlı sözlük, konusunu ise bu sözlükte deyim olarak değerlendirilmiş gerçek anlamlı söz öbekleri oluşturmaktadır. Çalışmada, deyim kavramının ne olduğu ve ne olabileceği hakkında bir bilgilendirme yapılmış, bu tanımlar ve açıklamalardan yola çıkılarak söz konusu sözlükten tarama yöntemiyle 50 örnek seçilerek konu hakkında bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın amacı, bu konuda bir farkındalık yaratmak ve dikkat çekmektir. Anahtar sözcükler: TDK, geçek anlam, deyim. ABSTRACT Since the Orkhon Inscriptions, the first written documents in Turkish; It is a long- established language that has many important works. Such a rooted language with a large number of speakers is, of course, rich in terms of vocabulary. This rich vocabulary of Turkish includes idioms, proverbs, reduplications, pattern words, etc. consists of phrases. Idioms in these phrases occupy a significant part of the vocabulary due to their large number. Important studies on idioms and many idioms dictionaries prove this situation. One of the idioms dictionaries prepared for idioms in Turkish is the dictionary named "Proverbs and Idioms Dictionary" in the general network of the Turkish Language Institution. This dictionary is an up-to-date electronic dictionary prepared by an important institution such as the Turkish Language Institution and accessible to everyone. When we look at the phrases that are evaluated as idioms in the aforementioned dictionary, it is seen that among these phrases there are also phrases such as "telefon etmek", "çişi gelmek", "davacı olmak", which have a literal or very close meaning to the real meaning. However, it is known that idioms, the words that make it up, real, side, term, etc. They are formed when they move away from their meanings and move to a new meaning/explanation dimension. In the study, some important idiom definitions are included and the situation is explained. In this context, the universe of the study consists of the dictionary named "Proverbs and Idioms Dictionary" in the general network of the Turkish Language Institution, and its subject consists of real meaningful phrases evaluated as idioms in this dictionary. In the study, an information was given about what the concept of idiom is and what it could be, and an evaluation was made on the subject by selecting 50 examples from the dictionary in question, based on these definitions and explanations. The aim of the study is to raise awareness and draw attention to this issue. Key Words: TDK, real meaning, idiom. GİRİŞ Bir dilin söz varlığı o dil içerisindeki deyim, ikileme, atasözü, kalıp söz, argo vb. gibi söz öbeklerinden oluşur. Söz öbeklerinin nesilden nesile aktarılmasıyla söz varlığı gelişir ve zenginleşir. Türkçe, söz varlığı bakımından oldukça zengin bir dildir. Bu söz öbeklerinden biri olan deyimler, sayıca bunlardan en fazla olanı; dolayısıyla da deyimlere çok önem verilmiş ve deyimler sözlükleri hazırlanmıştır. Bu nedenle çalışmanın konusunu bir deyimler sözlüğü olan Türk Dil Kurumu’nun genel ağdaki “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü” adlı sözlük, evrenini ise bu sözlükte deyim olarak değerlendirilmiş ancak deyim olmayan ya da olamayacak özellikteki gerçek anlamlı söz öbekleri oluşturmaktadır. Sözlük, herkesin kolayca ulaşım sağlayabileceği güncel bir elektronik sözlüktür. Çalışmada, konu olarak seçilen gerçek anlamlı söz öbeklerine 50 örnek seçilmiştir. Örneklere yer vermeden önce “deyim nedir?”, “anlam nedir?”, “gerçek anlam nedir?” gibi sorulara cevap vererek konuya bir ışık tutmak, konunun önemini anlatarak bir farkındalık yaratmak yerinde olacaktır. Adından da anlaşılacağı üzere söz öbekleri en az iki sözcükten oluşmaktadır. Öbekleri oluşturan bu sözcükler elbette ki kendilerine özgü bir anlam dünyasına sahiptir. Bu bağlamda Türkçe söz konusu olduğunda gerçek anlam, yan anlam vb. gibi anlamsal kavramlardan söz edilebilir. Bu çalışmada gerçek anlamlı söz öbekleri değerlendirileceği için anlam ve gerçek anlam kavramları açıklanarak konunun aydınlatılması yerinde olacaktır. İlk olarak, “anlam nedir?” sorusuna cevap aramak gerekir. Anlam için yapılmış birçok çalışma vardır. Burada konuyu makale boyutuyla sınırlı tutmak adına üç adet tanım seçilmiştir. Bu tanımlar şöyledir: “anlam (Alın. Bedeutung, sinn; Fr. sense; İng. sense, meaning; Osm. mana): Kelimenin söz içindeki diğer unsurlarla bağlantılı olarak zihinde yarattığı kavramlardan her biri: kestirmek 1. ağaç kestirmek, kumaş kestirmek; 2. Bir şeyi tahmin edebilmek: işin sonunda nereye varacağını kestiremiyorum; 3. birazcık uyumak: Bir saat kadar kestirirsem kendimi toplayabilirsem vb.” (KORKMAZ, 1992, s. 8) “Beş duyu organıyla gerçekler dünyası olan doğadan edinilen algıların, dil yoluyla da saymacalardan oluşan yapay bir dünya olan il ve düşünce dünyasından alınan bilgilerin kişinin bir önceki bilgileri ışığında yorumlanmış biçimine anlam denir.” (KARAAĞAÇ, 2013, s. 19) “anlam Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. 2. isim, mantık Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.” (Sözlük.gov.tr, 2021) Tanımlarda da görüldüğü gibi anlam söz konusu olduğunda bir sözcükten söz edildiğinde akla gelen ilk resimden bahsedilir. Örneğin kitap diyorsak cildi olan, sayfaları olan somut bir nesne aklımıza gelir. Anlam hakkındaki bu açıklamalardan sonra, çalışmanın asıl konusu olan deyim kavramı hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır. Bilindiği gibi Türkiye’de deyimler için hazırlanmış pek çok sözlük ve çalışma vardır. Burada sadece önemli birkaç tanıma değinmek, asıl konudan uzaklaşmamak adına yeterli olacaktır. Bu tanımlar şöyledir: “Deyimler, düşünce, kavram, nesne ve kişilerin durumlarını, özelliklerini yansıtmak için kullanılan ve gerçek anlamının dışına çıkmış özel anlam/anlatım boyutuyla kalıplaşmış söz öbekleridir.” (AKYALÇIN, 2012, s. 10) “Bir kavramı, bir durumu, ya çekici bir anlatımla ya da özel bir yapı içinde belirten ve çoğunun gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da tümce.” (AKSOY, 2020, s. 50) “deyim (Alın. Ausdruck, &densart; Fr. locution; İng. locution, idiom; Osm. tabir): Gerçek anlamından farklı bir anlam taşıyan ve çekici bir anlatım özelliğine sahip olan kelime öbeği: Abayı yakmak, aşağıdan almak, bağrına taş basmak, buluttan nem kapmak, çileden çıkmak, dalga geçmek, el ele vermek, karşı gelmek, mercimeği fırına vermek, nalları dikmek, saman altından su yürütmek, üç buçuk atmak, yasak savmak, yüzgöz olmak, zılgıt vermek vb.” (KORKMAZ, 1992, s. 43) “
Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı , kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir
: "Bu deyim seni korkutmasın. Çünkü fazlasıyla basit bir şeyden bahsediyorum." - İhsan Oktay Anar” (Sözlük.gov.tr, 2021) Görüldüğü gibi, tanımlarda da deyimlerin gerçek anlamdan ayrı bir anlam taşıdığından söz edilmektedir. Yani “anlam” kavramının ifade ettiği akla gelen ilk somut resim deyimlerde söz konusu değildir. Örneğin, “bir çuval inciri berbat etmek” deyimi kullanıldığında akla “çuval”, “incir” ya da “bu incirlere somut bir zarar vermek” akla gelmez. Ya da “etekleri zil çalmak” deyimi kullanılınca “zil çalan bir etek” akla gelmez. Durumu özetlemek adına birkaç deyim örneği vermek doğru olacaktır. “İpe un sermek: Bir işi yapmamak için bazı bahaneler uydurmak, engeller ortaya koymak.” (AKYALÇIN, 2012) “Paçaları tutuşmak: Korkmak, paniğe kapılmak.” (AKYALÇIN, 2012) “Küplere binmek: Çok aşırı öfkelenmek.” (AKYALÇIN, 2012) Bu yapılarda ne un serilen bir ip, ne alev almış bir pantolon paçası ne de üstüne binilen küplerden söz edilmektedir. Sözcükler gerçek anlamlarından uzaklaşmakta ve anlam olarak zenginleşmiş ve farklı bir boyuta geçmişlerdir. Oysa Türk Dil Kurumu’nun hazırlamış olduğu “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü” adlı sözlükte yukarıda bahsedildiği gibi akla somut olarak gelebilen ilk anlamını büyük oranda koruyan yapılar deyim olarak değerlendirilmiştir. Örneğin, “telefon etmek” denildiğinde akla ilk gelen somut resim ele alınmış bir telefon olacaktır. Ya da “fotoğraf çekme” denilince akla ilk gelen bir fotoğraf makinesi olacaktır. Veya “tahtaya kalkmak” denildiğinde akla ilk gelen kara tahta önünde duran bir öğrenci olacaktır. Bu tür yapılar anlamsal olarak deyim tanımlarına uymamaktadır. Bunun gibi birçok yapı adı geçen sözlükte yer almaktadır. Ancak çalışmanın bir farkındalık yaratma amacı ve makale boyutlarının aşılmaması gerektiği düşüncesiyle konu 50 örnek ile sınırlandırılmıştır. 1. Akraba çıkmak (Deyim): konuştuktan sonra akraba olduklarını anlamak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 2. Büyük abdesti gelmek (Deyim): dışkı yapma ihtiyacı duymak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 3.
Çaba göstermek (Deyim): bir işi başarmak için çalışmak, uğraşmak
, gayret göstermek: 'Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz.' - H. R. Gürpınar. (Sözlük.gov.tr, 2021) 4. Kabahat işlemek (etmek) (Deyim): suç olacak, kusur sayılacak bir iş yapmak: 'Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum.' -H. R. Gürpınar. (Sözlük.gov.tr, 2021) 5. Nabzı durmak (Deyim): ölmek: 'Nabzı durdu, nefesi durdu galiba.' -Y. Z. Ortaç. 6. Sevaba girmek (Deyim): sevap kazanmak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 7. Zabıt tutmak: (Deyim): tutanak düzenlemek: 'Şimdi bir zabıt daha tutsam görev başında memura hakaretten, sülaleni yakarım senin.' -Ç. Altan. (Sözlük.gov.tr, 2021) 8. Kirada oturmak (Deyim): kira ile tutulmuş bir yerde yaşamak: 'Biz Kudüs'te kirada oturuyoruz.' -F. R. Atay. (Sözlük.gov.tr, 2021) 9.
Sadık kalmak (Deyim): birine, bir şeye bağlılığını sürdürmek, bağlı kalmak
: 'O tarihten sonra da bir daha görüşmediğimize göre, sözüme hâlâ sadık kaldığım söylenebilir.' -E. Şafak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 10.
Fotoğraf çekmek (Deyim): fotoğraf makinesiyle görüntü tespit etmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 11.
Nafaka bağlanmak (Deyim): yasaca, bakılması zorunlu olan kişiye mahkeme kararıyla evlat, koca gibi bir kimsenin, geçim parası vermesini sağlamak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 12. Zifafa girmek (Deyim): gerdeğe girmek: 'Zifafa girdiği gece kaynatası ölüverdi.' -Ö. Seyfettin. (Sözlük.gov.tr, 2021) 13.
Günah işlemek (Deyim): günah sayılan davranışta bulunmak
: 'Bedia'yı terk edersem büyük bir günah işlemiş olacağım.' -P. Safa. (Sözlük.gov.tr, 2021) 14. Tahtaya kalkmak (Deyim): öğrenci sınıfta kara tahta önüne çıkmak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 15. Tezgah açmak (Deyim): seyyar satıcı, herhangi bir yere tezgâhını kurmak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 16. Aşı vurmak (yapmak) (Deyim):
bağışıklık veya tedavi amacıyla vücuda aşı vermek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 17.
Avukat tutmak (Deyim): adli işlemleri gereğince yerine getirmek için bir avukata vekâletname verip onu yetkili kılmak
: 'Kasabadan Bilâl Efendi'yi avukat tuttular.' -M. Ş. Esendal. (Sözlük.gov.tr, 2021) 18.
Borç almak (Deyim): daha sonra ödemek üzere birinden para veya bir şey almak : 'On beş lira borç
aldıktan sonra eve döndüm.' -H. E. Adıvar. (Sözlük.gov.tr, 2021) 19. Darasını almak (Deyim):
içine bir şey konulacak kabın ağırlığını tartmak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 20.
Dayak atmak (Deyim): dövmek, sopa ile dövmek
: 'Gece tenha bir sokakta parasını aldığı bir adama dayak atıyormuş.' -A. Ş. Hisar. (Sözlük,gov.tr, 2021) 21.
Diş çıkarmak (Deyim): çene kemikleri içinde bulunan diş, diş etini deldikten sonra ağız boşluğuna doğru sivrilmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 22. Eğitim almak (Deyim):
belli bir bilim dalı veya sanat kolunda
yetişmek. (Sözlük.gov.tr, 2021) 23.
El sıkmak (Deyim): selamlaşmak için birinin elini tutmak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 24.
Hamur açmak (Deyim): yoğrulmuş hamuru inceltip yufka durumuna getirmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 25. Horon vurmak (Deyim): horon oyununu oynamak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 26.
İğne yapmak (vurmak ) (Deyim): iğne ile vücuda sıvı bir ilaç vermek : 'Ölecek miyim? İğne
yap bana doktor diyordu.' -S. F. Abasıyanık. (Sözlük.gov.tr, 2021) 27. Kabakulak olmak (Deyim): kabakulak hastalığına yakalanmak: Ahmet kabakulak oldu, üç hafta evden dışarıya çıkamadı. (Sözlük.gov.tr, 2021) 28. Kamp yapmak (Deyim): kampa girmek. (Sözlük.gov.tr, 2021) 29. Maaş bağlamak (Deyim): aylık bağlamak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 30. Mesaiye kalmak (Deyim): mesai yapmak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 31. Oruç tutmak (Deyim): oruç ibadetini yerine getirmek: 'Bütün sene cumadan gayri günlerde oruç tutarım.' -R. N. Güntekin. (Sözlük.gov.tr, 2021) 32. Sünnet olmak (Deyim): sünnet edilmek. (Sözlük.gov.tr, 2021) 33. Yufka açmak (Deyim): hamuru yufka durumuna getirmek. (Sözlük.gov.tr, 2021) 34. Diyalize girmek (Deyim): diyaliz makinesine bağlanmak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 35. Islık çalmak (Deyim): 'ıslık' sesi çıkarmak: 'Laf atmalar, ıslık çalmalar, kavgaya tutuşmalar gün boyu sürüp gitti.' -L. Tekin. (Sözlük.gov.tr, 2021) 36.
Kalem açmak (Deyim): kalemin ucunu yontup kullanılabilecek bir duruma getirmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 37.
Parmak kaldırmak (Deyim): bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını açık bırakarak kapalı eli yukarı kaldırmak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 38.
Toz almak (Deyim): bir yerin tozunu temizlemek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 39. Telefon etmek (Deyim):
birini telefonla aramak ve bir şey söylemek : 'Siz gelmeyin, ben telefon
eder, gelirim.' -A. H. Tanpınar. (Sözlük.gov.tr, 2021) 40. Çişi gelmek (Deyim): işeyeceği gelmek. (Sözlük.gov.tr, 2021) 41. Davacı olmak (Deyim): dava etmek. (Sözlük.gov.tr, 2021) 42. tuvalet (tuvaletini) yapmak (Deyim): sidik veya dışkıyı vücuttan dışarı atmak. (Sözlük.gov.tr, 2021) 43.
not tutmak (Deyim): biri söz söylerken başkası onun söylediklerini yazmak
: 'Benim sınıfta tuttuğum notları alır, sınavlara öyle hazırlanırdı.' -A. Ümit. (Sözlük.gov.tr, 2021) 44. alışverişe çıkmak (Deyim):
alım satım işi için çarşıya gitmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 45.
tütün içmek (Deyim): tütünü yakıp dumanını içine çekmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 46.
kilo almak (Deyim ) beslenerek vücudun ağırlığı artmak, şişmanlamak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 47.
kilo vermek (Deyim): vücudun ağırlığı azalmak, zayıflamak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 48. fren yapmak (Deyim):freni
kullanarak taşıtın hızını kesmek veya taşıtı durdurmak
. (Sözlük.gov.tr, 2021) 49.
kız istemek (Deyim): bir kızı evlenmek için ana ve babasından veya yakınlarından istemek : 'Sen kızı
kandıracaksın, sonra kaynananla gidip kızı isteyeceksin.' -H. E. Adıvar. (Sözlük.gov.tr, 2021) 50.
güneş doğmak (Deyim): sabahleyin güneş ufuktan yükselmek
. (Sözlük.gov.tr, 2021) Bu türden yapıların böylesi önemli bir kurumun üstelik de herkesin ulaşabileceği bir kaynağında yer alması dikkat çekilmesi gereken bir konudur. Konusunda uzman olmayan, ya da ödevi için bir deyimi araştırmak isteyen bir öğrenci bu yanlışlarla Türkçeyi nesilden nesile aktaracak ve bir yanlışlık sürdürülmüş olacaktır. SONUÇ Çalışmada, konuyla bağlantı kurularak “anlam” ve “deyim” kavramları için yapılmış tanımlara yer verilmiş ve bu tanımlar ve üzerinden çalışmanın zemini desteklenmiştir. Çalışmanın asıl konu olan TDK’nin “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü” adlı sözlüğünde bulunan gerçek anlamlı söz öbekleri konusuna geçmeden önce bu tanım ve örneklere yer vermek deyim kavramının anlaşılmasını sağlamak için gerekli görülmüştür. Bu değerlendirmelerden sonra ulaşılan “deyimleri oluşturan sözcüklerin gerçek anlamlarından ayrı bir anlam taşıması” sonucu ışığında adı geçen sözlükten 50 örnek ile konu somutlaştırılmıştır. Örnek sayısı çalışmanın bir makale boyutunu aşmaması düşüncesiyle sınırlandırılmıştır. Ancak TDK’nin söz konusu sözlüğünde bu türden örneklerin sayısı oldukça fazladır ve bu bir sorundur. Görüldüğü gibi deyimler gerçek anlamlı söz öbekleri değildir. Bu nedenle gerçek anlam ifade eden söz öbeklerinin deyimler sözlüklerinde yer alması doğru bir yaklaşım değildir. Çalışmanın amacı bu konuda bir farkındalık yaratmak ve konuya dikkat çekmektir. KAYNAKÇA AKSOY, Ö. A. (2020). Atasözleri ve Deyimler sözlüğü I, İstanbul: İnkılap Kitabevi. AKYALÇIN, N. (2012). Türkçemizin Anlamsal Zenginlikleri DEYİMLERİMİZ, Ankara: Eğiten Kitap. KORKMAZ, Z. (1992). Gramer Terimleri Sözlüğü, Ankara: TDK. KARAAĞAÇ, G. (2013). Anlam (Anlam Bilimi ve İletişim), İstanbul: Kesit yayınları. Elektronik Kaynaklar: TDK: Türk Dil Kurumu, https://sozluk.gov.tr/, (Erişim tarihi: 28.11.2021).